Devre Tatil ve Devre Mülk Sözleşmesi

İsim ve Soyisim Değişikliği Davası

İsim ve Soyisim Değişikliği Davası

Giriş

İsim ve soyisim değişikliği ülkemizde en çok merak edilen ve uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir alandır. Bu makalede, isim ve soyisim değişikliği davasının ne olduğu, nasıl açıldığı ve sürecin şartları hakkında detaylı bilgi bulacaksınız.

İsim ve Soyisim Davası Nedir?

Adın değiştirilmesi Türk Medeni Kanunu’nun 27. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; “Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez. Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.”

İsim ve Soyisim Değişikliği Davası Hangi Sebeplerle Açılabilir?

İsim ve soyisim değişikliği davası ancak haklı sebeplere dayanılarak açılabilir. Hangi nedenlerin haklı neden sayılacağı kanunda düzenlenmemiştir.

Örneğin isim veya soyismin gülünç olması, kaba olması, milli kültür, örf ve adetlerine aykırı olması, kötü tanınan bir şahıs ismiyle özdeşleşmesi, kişinin isminin başkasıyla aynı olması ve bunun sonucu olarak toplumda yanlış anlaşılmalara maruz kalması, Türk vatandaşlığına girmiş kişinin Türk ismi almak istemesi halleri Yargıtay içtihatları uyarınca haklı neden olarak kabul edilmektedir.

İsim ve Soyisim Değişikliği Davası Bakımından Görevli ve Yetkili Mahkeme

İsim ve soyisim değişikliği davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise davayı açacak olan kişinin yerleşim yeri veya nüfusa kayıtlı olduğu yerdir.

İsim ve Soyisim Değişikliği Davası Kime Karşı Açılır?

Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. Maddesine göre, isim ve soyisim değişikliği davasında davalı taraf Nüfus Müdürlüğü olacaktır.

İsim ve Soyisim Değişikliği Davasına İtiraz Edilmesi Mümkün Mü?

İsmin değiştirilmesiyle zarar gören kişinin, kesinleşmiş mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde dava açması gerekmektedir. Zararın ispatlanabilir olması gerekmektedir.

İsim ve Soyisim Değişikliği Davası İkinci Kez Açılabilir Mi?

5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1-b maddesinde “aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının yalnızca bir kere açılabileceği” düzenlenmişti. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin 30.03.2012 tarihli 2011/34 E. 2012/48 K. Sayılı kararı ile ilgili hüküm iptal edilmiş ve “haklı sebeplerin bulunması halinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir” olarak düzenlenmiştir.

İsim ve Soyisim Değiştirme Nüfus Müdürlüğünde Yapılabilir Mi?

Nüfus Müdürlüğünden adın veya soyadın değiştirilmesi istenemez.

Konuyla İlgili Emsal Yargıtay Kararları

Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin adın değiştirilmesi hususunda vermiş olduğu E. 2017/7280 K. 2018/2786 ve 27.2.2018 tarihli kararı şu şekildedir:

“Davacı dava dilekçesinde … olan isminin … olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davacının hırsızlık suçundan altı kaydının olduğu, herhangi bir arama durumunda adının değiştirilmesinin karışıklıklara yol açacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TMK’nın 27. maddesinde; adın değiştirilmesinin ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceği, adın değiştirildiğinin nüfus siciline kayıt ve ilan olunacağı, ad değişmekle kişisel durumun değişmeyeceği bu değişiklikten zarar görenin bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebileceği hükme bağlandığından davacının adını değiştirme talebinin haklı nedene dayandığı, sabıkasının olmasının tek başına davanın reddi gerekçesi olmayacağı ve mahkemece, değişiklik kararı kesinleştiğinde ilgili yerlere bildirileceğinden karışıklık çıkmayacağı ve ayrıca tanık beyanı dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesi yerine uygun bulunmayan gerekçeyle reddi doğru görülmemiştir.”

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 2014/14304 E. 2015/1247 K. Sayılı kararı:

4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmü uyarınca “kişi haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir.” Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir.

Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir.

Türk Medeni Yasasının öngördüğü “haklı neden” bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır.

Somut olayda; mahkemece haklı nedenlerin var olup olmadığı saptanmadan, yetersiz araştırma ve eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.”

“İsim ve soyisim değişikliği davası” konusu ile ilgili daha detaylı bilgi almak için bize buradan ulaşabilirsiniz.

Add a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *